Gelişmiş laboratuvarlarda, ana şok-artçı şok deprem dizilerini dikkate alarak, sismik performans değerlendirme çalışmaları yapılmaktadır. Bu değerlendirmeler, deprem dönüş periyoduna göre sismik talep sınırlarının tanımlandığı performansa dayalı bir deprem mühendisliği çerçevesinde gerçeleştirilmektedir.
Ülkemiz önemli bir deprem kuşağı üzerindedir ve birçok yıkıcı deprem gerçekleşmiştir. Yapıların ve altyapının sismik performansını doğru bir şekilde değerlendirmek için, büyük deprem yer hareketlerinin yanı sıra artçı şok yer hareketlerinin neden olduğu çok değişkenli mühendislik parametrelerinin olasılık özelliklerini açıklayan sismik performans değerlendirmeleri yapılmaktadır.
Uzmanlar, sismik tasarım ve risk değerlendirmesi için olasılıksal performansa dayalı deprem mühendisliğini entegre etmeye yönelik yöntemler önermektedir. Analitik yöntemler, sismik tehlike analizini, yapısal analizi, hasar değerlendirmesini ve kayıp tahminini olasılıksal olarak bütünleştirmektedir.
Binaların performansa dayalı sismik risk değerlendirmesinde, maksimum ve artık sürüklenme oranları dikkate alınmaktadır.
Bir yapının sismik performansı genellikle maksimum katlar arası sürüklenme oranı ile değerlendirilmektedir. Binaların son deprem sonrası işlevsellik değerlendirmesi, artık katlar arası sürüklenme oranının, bir binanın deprem sonrası güvenliğinde ve onarım ve yeniden inşanın ekonomik fizibilitesinde önemli bir faktör olduğunu göstermektedir.
Tasarım ve inşaat sırasında eski tasarım kodlarının kullanılması veya kötü inşaat uygulamaları yüzünden mevcut binaların depreme karşı savunmasızlığı büyük bir endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Bu eski binaların çoğunun, potansiyel ekonomik sonuçları iyileştirmek için daha fazla değerlendirilmeleri ve iyileştirilmeleri gerekmektedir. Gelecekteki yıkıcı depremlerin potansiyel etkisinin doğru bir şekilde değerlendirilmesi, etkin afet riskinin azaltılması için esastır. Olasılıksal sismik risk analizi, fay kırılma süreci, dalga yayılımı ve saha etkileri gibi yer sarsıntısı bilgilerinin yanı sıra yapısal hasar birikimi, sismik kayıp oluşumu ve toplumsal ve ekonomik etki gibi yapıların kırılganlığının kapsamlı bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Olasılık hesabı yoluyla, belirli bir yapı grubunun çeşitli sismik olaylar nedeniyle yaşaması muhtemel olası hasar ve kayıpları değerlendirilmektedir.
Kuruluşumuz, çeşitli sektörlerdeki işletmeler için verdiği sayısız test, ölçüm, analiz ve değerlendirme çalışmaları arasında, eğitimli ve uzman bir kadro ve gelişmiş teknolojik donanımı ile, deprem performans analizi hizmetleri de vermektedir.