Bitki türleri, aralarında döllenerek birbirlerine çok benzeyen yeni döller oluşturan bitki topluluğudur. Farklı türler birbirleri ile döllenirse, bu şekilde hibrit (melez) türler oluşur ve doğadaki genetik çeşitlilik artar. Genetiği değiştirilen bitkiler de geleneksel veya yabani benzerleri ile döllenir ve hibrit türler meydana getirir. Bu döllenme şekli istem dışı olursa, buna gen kaçışı denmektedir. Örneğin kanola ekilen bir tarlanın yanındaki tarlada GDO’lu kanola ekilebilir. Ancak genetiği değiştirilmiş bitkilerin polenleri, rüzgarın etkisiyle oldukça uzaklara yayılabilir.
Genetik değiştirme teknolojisinde en yaygın karşılaşılan uygulama, böceklere ve herbisitlere dayanıklılık kazandırmaktır. Örneğin, bacillus thuringiensis adlı bir bakteriden alınan DNA’nın kodlandığı Bt toksini, kendine zarar veren böcekleri öldürerek koruma sağlamaktadır. Gen aktarımı ile, bu şekilde ile kanola bitkisine, böceklere direnç kazandırılmış olmaktadır.
Sonuç olarak genetiği değiştirilmiş MS8 kanola türü de, yabani ot ilaçlarına (herbisitlere) karşı tolerans kazandırılmış kanola türüdür. Bu şekilde verimlilik artmakta ve maliyetler düşmektedir.
Kuruluşumuzda gerçekleştirilen test, analiz, ölçüm ve değerlendirme çalışmalarında, ulusal ve uluslararası standartlara ve yürürlükte olan yasal düzenlemelere uyulmakta ve güvenilir ve tarafsız sonuçlar elde edilmektedir. Bu çalışmalar, en son teknolojik ekipmana, yetişmiş ve deneyimli bir kadroya ve modern yöntemlere dayanmaktadır. Bu kapsamda yapılan sayısız testler arasında MS8 kanola tip belirleme ve miktar analizi hizmetleri de bulunmaktadır.