Gıda güvenliği, nüfusun artması ile birlikte en büyük sorunlar arasındadır. Gıda güvenliğinin esas olarak üç ana yönü bulunmaktadır: yeterli gıda bulunabilirliği, güvenli gıdaya erişim ve sağlıklı bir yaşam için gıdanın kullanılması. Bu yönlerden herhangi birinin başarısızlığı, insan sağlığını etkileyen gıda güvensizliğine ve yetersiz beslenmeye yol açmaktadır. İlave olarak, mikotoksinlerin gıda ve yem kontaminasyonu, gıda güvensizliği yaratan kilit unsurlardan biridir.
Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre, dünyadaki üretimin dörtte biri mikotoksinlerden etkileniyor. Çeşitli mikotoksinler arasında aflatoksinler oldukça toksiktir ve mısır, yer fıstığı, kurutulmuş meyveler, et ve süt bazlı ürünler gibi çok çeşitli yiyecekleri kontamine ettiği bilinmektedir. Gıda işleme teknikleri, ısıya dayanıklı yapıları nedeniyle aflatoksinleri kontamine gıda ve yemden çıkarmak için yeterli olmamaktadır.
Tahıllar ve tahıl bazlı ürünler, dünya genelinde insan tüketimi için başlıca gıdalardır. Tahıllardan pirinç ve mısır, tarımsal uygulamalardaki yenilikler yüzünden genelde doğal koşullarda aflatoksinler tarafından kirletilmektedir. Aflatoksinler hem hasat öncesi hem de sonrası koşullarda üretilmektedir.
Diğer yandan ağır metaller çevrede yaygın olarak bulunmakta ve gıdalara girmektedir. Çevresel kirlilik büyük olasılıkla ana kaynak olsa da, işleme yoluyla da gıdalara ağır metaller girmektedir.
Kuruluşumuzda gerçekleştirilen test, analiz, ölçüm ve değerlendirme çalışmalarında, ulusal ve uluslararası standartlara ve yürürlükte olan yasal düzenlemelere uyulmakta ve güvenilir ve tarafsız sonuçlar elde edilmektedir. Bu kapsamda yapılan sayısız testler arasında gıda takviyelerinde mikrobiyoloji, ağır metal ve aflatoksin analiz hizmetleri de bulunmaktadır.