Biyolojik Tanılama Testleri

Biyolojik tanılama testleri, günümüzde artan jeo-çevresel problemler ile birlikte giderek daha önemli bir hale gelmiştir. Bugün jeo-çevre uzmanları, kirleticilerin biyolojik olarak parçalanmasından ve uzaklaştırılmasından, çöplükler ve çöplük sistemlerinde çevre kalitesinin değerlendirilmesi ve izlenmesine kadar çeşitli uygulamalar için biyolojik süreçleri araştırmakta ve biyolojik tanılama testleri gerçekleştirmektedir.

Genetik ve çevresel ölçümlerdeki ilerlemeler, toprak, tortu ve yeraltı sularındaki biyolojik süreçleri değerlendirmek için çok sayıda karmaşık araç sağlamıştır. Bu araçların başarılı kullanımı, her biri tarafından sunulan sınırlamaların ve avantajların net bir şekilde anlaşılmasını gerektirir.

Bu testlerde kullanılan bir yöntem de MALDI-TOF MS tekniğidir. Bu teknik, mikrobiyolojide genel olarak karşılaşılan mikroorganizmaların çok kolay ve hızlı bir şekilde tanımlanmasını sağlamaktadır. Bugün mikrobiyoloji laboratuvarlarında kullanılan MALDI-TOF MS cihazı geleneksel yöntemlere sağlam bir alternatif olmaktadır. MALDI-TOF kütle spektrometresi cihazı, kompakt bir ayak izinde olağanüstü performans sunmakta ve gelişmiş laboratuvarlar için ideal bir seçim olmaktadır. Doğrusal mod cihazları geleneksel olarak MALDI-TOF tabanlı kalite kontrol ve profil oluşturma iş akışlarında tercih edilmektedir. Bu araçlar peptitler, proteinler veya polimerler gibi, kalite kontrol uygulamaları için gereken performansı sunma yeteneğine sahiptir. Özellikle araştırma laboratuvarları, numunelerin hızlı kütle ölçümü yoluyla bu cihazların MS (kütle spektrometresi) yeteneklerinden yararlanmaktadır.

Biyolojik tanılama, biyolojik bir numunedeki kimyasalı veya parçalanma ürünlerini ölçerek kimyasal maruziyetleri değerlendirmenin ve potansiyel riskleri belirlemenin bir yoludur.

Bu arada tanısal moleküler biyoloji, laboratuvar tıbbının tartışmasız en hızlı büyüyen alanıdır ve önümüzdeki yıllarda klinik tıp üzerinde büyük bir etki potansiyeline sahiptir. Bu alan geliştikçe, DNA ve RNA’daki yapısal varyasyonların kronik hastalıkların gelişiminde nasıl ilişkili olduğu da ortaya çıkacaktır. Yeni teknolojiler ile, bir hastalığın genetik bileşenlerini araştırma yeteneği de artmaktadır.

Biyolojik tanılama, hematoloji, immünoloji ve mikrobiyoloji dahil olmak üzere birçok alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte, moleküler yöntemler, mevcut testlerin yerini almak için değil, gelecekteki hastalık riskini değerlendirmede bir yardımcı olarak, patolojinin tüm alanlarına giderek daha fazla dahil edilecektir.

Kuruluşumuz, çeşitli sektörlerdeki işletmeler için verdiği sayısız test, ölçüm, analiz ve değerlendirme çalışmaları arasında, eğitimli ve uzman bir kadro ve gelişmiş teknolojik donanımı ile, biyolojik tanılama test hizmetleri de vermektedir.