Biyobozunur Ambalaj Çalışmaları

Ambalaj, bir gıda ürününün tedarik zincirinde korunmasında ve raf ömrünün uzatılmasında önemli bir rol oynar. Plastik bazlı ambalajlar uzun yıllardır yaygın olarak kullanılmaktadır. Petrol bazlı türevlerden yapılan bu malzemelerin çürümesi uzun yıllar alır ve çevreyi kirletir. Plastiklerin en fazla yüzde 5’i geri dönüştürülmekte ve geri kalanı toprak ve su kütlelerini kirleterek çevreyi bozmaktadır. Plastik atıkların dökülmesi, toprağın verimliliğini etkileyen zararlı kimyasalların toprağa sızmasına neden olur ve bu atıkların yakılması çevreye zararlı zehirli gazlar salar.

Plastik atıkların geri dönüşümü, mevcut katkı maddeleri nedeniyle kalıcı bir çözüm olarak görülmemektedir. Bu nedenle, çevre dostu olan ve çevreyi korumaya önem veren alternatif ambalaj yöntemleri aranmaktadır. Böyle bir ambalaj kolaylıkla bozunabilmelidir.

Biyolojik olarak parçalanabilir kavramı, mikropların enzimatik etki ile kısa bir süre içinde kolayca ayrıştırılabilen malzemeleri ifade etmektedir. Geleneksel olarak kullanılan polimerler, mikroorganizmalar tarafından parçalanmayı güçleştiren moleküler yapıları ile biyolojik olarak parçalanamazlar. Buna karşılık doğal polimerler, mikroorganizmalar tarafından kolayca parçalanan moleküllere sahiptir.

Bu bakımdan gıda sektöründe, çevre kirliliğine neden olan petrol bazlı plastikler yerine biyolojik olarak parçalanabilen ambalajlara olan talep artmıştır. Biyopolimerler, selüloz ve proteinlerde bulunan moleküllerdir. Nişasta, selüloz, bitkisel yağ ve şeker kamışı gibi bitki esaslı yenilenebilir kaynaklardan üretilir.

Kuruluşumuzda gerçekleştirilen test, analiz, ölçüm ve değerlendirme çalışmalarında, ulusal ve uluslararası standartlara ve yürürlükte olan yasal düzenlemelere uyulmakta ve güvenilir ve tarafsız sonuçlar elde edilmektedir. Bu kapsamda yapılan sayısız testler arasında biyobozunur ambalaj çalışmaları hizmetleri de bulunmaktadır.